instruction
stringclasses 1
value | input
stringlengths 2
996
| output
stringlengths 1
961
| type
stringclasses 9
values |
|---|---|---|---|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
U studenom 2005. godine Kontakt skupina objavila je "Temeljna načela" za rješavanje statusa Kosova.
|
Temas Grubu Kasım 2005'te Kosova'nın statü sorununun çözümüyle ilgili bir "Rehber İlkeler" listesi yayınladı.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Među tim načelima je uvjet da nema povratka na stanje prije 1999. godine, da nema promjene granica Kosova niti ujedinjenja Kosova s bilo kojom susjednom državom.
|
Bunlar arasında 1999 yılı öncesine dönülmemesi, Kosova'nın sınırlarında değişiklik yapılmaması ve Kosova'nın herhangi bir komşu ülkeyle birleşmemesi yer alıyor.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Na sastanku održanom u siječnju 2006. godine, Kontakt skupina također je priopćila kako rješenje "uz ostalo, treba biti prihvatljivo za narod Kosova", te kako "treba poduzeti sve moguće napore na postizanju sporazumog rješenja tijekom 2006. godine".
|
Temas Grubu Ocak 2006'da yaptığı bir toplantıda, uzlaşmanın "diğer şeylerin yanı sıra Kosova halkı tarafından kabul edilebilir olması" ve "2006 yılı içinde uzlaşmacı bir anlaşma sağlamak için mümkün olan bütün çabaların gösterilmesi" gerektiğini beyan eden bir bildiri yayınladı.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Pregovori su u početku bili usredotočeni na pitanja od značaja za dugoročnu stabilnost Kosova, posebice na prava i zaštitu manjina, naročito kosovskih Srba.
|
Başlangıçta müzakerelerde, başta azınlıkların -özellikle de Kosovalı Sırplar- hakları ve korunması olmak üzere Kosova'nın uzun vadeli istikrarı açısından önem taşıyan konular ele alındı.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Brojni međunarodni promatrači smatraju kako će ovi pregovori dovesti do nekog vida neovisnosti, koju srbijanski čelnici još uvijek odbacuju.
|
Uluslararası gözlemcilerin büyük bölümü, bu müzakerelerin Sırp liderlerin hala karşı çıktıkları bir nevi bağımsızlıkla sonuçlanacağına inanıyorlar.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Kontakt skupina je u brojnim javnim priopćenjima ukazala kako će, bez obzira na ishod statusa, na Kosovu biti uspostavljena nova međunarodna misija koja će nadzirati provedbu rješenja i osigurati prava manjina.
|
Temas Grubu kamuoyuna yaptığı bir dizi açıklamada, statü sürecinin sonucu ne olursa olsun, Kosova'da anlaşmanın uygulanmasını izlemek ve azınlık haklarını güvence altına almak amacıyla yeni bir uluslararası misyon kurulacağını belirtti.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Ekshumirana prva masovna grobnica označena u izvješću Komisije za Srebrenicu
|
Srebrenica Komisyonu Tarafından Açıklanan İlk Toplu Mezar Açıldı
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Stručni timovi započeli su iskapanje jedne od 32 masovne grobnice koje su ranije ovog mjeseca navedene u izvješću komisije Republike Srpske za Srebrenicu.
|
Ekipler, Sırp Cumhuriyeti'ndeki Srebrenica Komisyonu'nun bu ayın başlarında açıkladığı 32 toplu mezarın ilkini kazmaya başladılar.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Beth Kampschror za Southeast European Times iz Sarajeva - 22/06/04
|
Saraybosna'dan Southeast European Times için Beth Kampschror'un haberi - 22/06/04
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Dvije žene promatraju iskapanje masovne grobnice. [Marc Schneider]
|
İki kadın toplu mezarın açılışını seyrediyor. [Marc Schneider]
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Dok su četiri policajca regulirala promet, oko 20 dužnosnika i novinara gledalo je preko zapustene zaštitne ograde pored ceste s dva traka koja se proteže ka Bratuncu, na istoku Bosne i Hercegovine (BiH). Nešto niže, oko petero ljudi kopalo je pijucima i lopatama po blatnjavoj zemlji u jaruzi pokraj ceste.
|
Dört polis memuru trafiği idare ederken, yaklaşık 20 yetkili ve gazeteci de Bosna-Hersek'in (BH) doğusundaki Bratunac kentine uzanan iki şeritli yolun kenarındaki paslı korkulukların üzerinden dikkatle aşağısını seyrediyor, aşağıdaysa yarım düzine adam, kazma küreklerle yol kenarındaki bir hendeğin çamurlu zeminini kazıyordu.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Radnici očekuju kako će u ovom crvenkastom blatu pronaći oko 15 tijela -- tijela civila ubijenih u srebreničkom pokolju 1995. godine, u kojem su snage bosanskih Srba, nakon zauzimanja tog područja koje je bilo proglašeno "zaštićenom zonom UN-a", ubile oko 8.000 muslimanskih muškaraca i dječaka.
|
İşçiler bu kırmızı çamurun içinde yaklaşık 15 ceset -- Bosnalı Sırp güçlerinin BM tarafından "güvenli bölge" ilan edilmiş bölgeyi işgal ettikten sonra 8 bin kadar Müslüman erkek ve oğlan çocuğunu katlettikleri 1995 Srebrenica katliamı sırasında öldürülmüş sivillerin cesetlerini bulmayı beklediklerini söylediler.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Ova grobnica je samo jedna od 32 grobnice čije su postojanje, zbog pritiska međunarodne zajednice, vlasti Republike Srpske (RS) nedavno priznale.
|
Bu mezar, Sırp Cumhuriyeti (SC) yetkililerinin uluslararası toplumdan gelen baskılar sonucunda geçenlerde açıkladığı 32 toplu mezardan biri.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Istodobno, vlasti su u izvješću objavljenom 11. lipnja potvrdile kako su srpska vojska i policija "likvidirali" Muslimane, te počinile druga kršenja ljudskih prava nakon zauzimanja tog područja u srpnju 1995. godine.
|
Yetkililer aynı zamanda, 11 Haziran'da yayınlanan bir raporda, Sırp ordusu ve polisinin Temmuz 1995'te bölgeyi ele geçirmeleri sonrasında Müslümanları "temizlediğini" ve büyük çaplı başka insan hakları ihlalleri de işlediğini kabul etti.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Ovo priznanje vlasti RS, nakon devet godina pretvaranja kako nisu upoznate s tim, može se promatrati dvojako, izjavio je Gordon Bacon, šef Međunarodnog odbora za nestale osobe, koji identificira žrtve usporedbom DNK uzoraka uzetih s tijela pronađenih u masovnim grobnicama s uzorcima krvi preživjelih rođaka.
|
Toplu mezarlarda bulunan cesetlerden alınan DNA örneklerini hayattaki kayıp akrabalarından alınan kan örnekleriyle karşılaştırarak kurbanları teşhis eden Uluslararası Kayıp Kişiler Komisyonu başkanı Gordon Bacon, SC yetkililerinin dokuz yıldır süren yalandan cehaleti ardından gelen bu itirafların bir sınır olduğunu ifade etti.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
"To pokazuje kako postoje informacije, i da su postojale dugo vremena", kazao je. "Međutim, umjesto gledanja s negativne strane -- kako su nam te informacije trebale biti dostavljene ranije, idemo gledati pozitivnu stranu -- sada su nam ih dali".
|
"Bu, orada bilgi olduğunu, hem de uzun zamandır olduğunu gösteriyor," diye Bacon şöyle devam etti: "Ancak işe olumsuz tarafından, yani bunları bize daha önce vermeliydiler diye bakmak yerine, olumlu tarafından, şimdi verdiler diye bakalım."
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Ovo je primarna grobnica, ali dužnosnici kažu kako većina grobnica spada u takozvane sekundarne ili tercijarne grobnice -- što znači kako je prvotna lokacija iskopana, te su tijela ponovno zakopana na tajnim, sekundarnim i tercijarnim lokacijama.
|
Bu birinci dereceden bir mezardı, ancak yetkililer mezarların çoğunluğunun ikinci ve üçüncü dereceden, yani ilk mezarın kazılıp gizli ikinci ve üçüncü yerlere yeniden gömüldüğü türden mezarlar olduklarını söylüyorlar.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Komisija Federacije BiH za nestale osobe do nedavno je dobivala informacije o grobnicama samo od preživjelih osoba ili od tribunala UN-a za ratne zločine.
|
Yakın tarihe kadar, Federasyon Kayıp Kişiler Komisyonu mezar bilgilerini yalnızca hayatta kalanlardan veya BM savaş suçları mahkemesinden edinebiliyordu.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
"Bez tih informacija, ili ne bismo znali za lokacije, ili one ne bi mogle biti potvrđene", kazao je Amor Masović, predsjednik komisije. "U nekim slučajevima, mi znamo za lokaciju, ali tek kada dođu informacije od drugog izvora, onda je možemo promatrati kao mjesto na koje možemo uputiti svoje timove kako bi učinili svoj posao.
|
Komisyonun başkanı Amor Masoviç, "Bu bilgiler olmadan ya yerleri bilemiyoruz ya da bunlar doğrulanamıyor," diyerek şöyle devam ediyor: "Bazı durumlarda yeri biliyoruz, fakat başka bir kaynaktan bilgi geldiğinde bunu yeni bir yer olarak düşünüp ekiplerimizi çalışma yapmaları için gönderebiliriz.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Bez tih informacija, moja komisija nije mogla raditi".
|
Bu bilgiler olmadan komisyonumun işlemesi mümkün değil."
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Prema očekivanjima, nove lokacije konačno će donijeti saznanja o sudbini osoba koje se još od pokolja vode kao nestale.
|
Yeni mezar yerlerinin, katliamdan bu yana kayıp bulunanların akıbetinin sonunda ortaya çıkacağı anlamına gelmesi ümit ediliyor.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Do sada je iskopano oko 4.500 tijela, a identificirano 1.373.
|
Yaklaşık 4 bin 500 kişi mezardan çıkarıldı ve bunlardan 1.373'ü teşhis edildi.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Oko 1.000 identificiranih pokopano je na memorijalnom groblju nedaleko Srebrenice.
|
Teşhis edilenlerin yaklaşık 1.000 kadarı Srebrenica'nın dışındaki bir anıt mezara gömüldü.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Grobnice kao što je ova također se smatraju mjestom zločina.
|
Bu gibi mezarlıklar aynı zamanda suç mahalli de sayılıyor.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Nakon ekshumacije, bit će izvršena obdukcija tijela.
|
Mezarlar kazıldıktan sonra cesetlere otopsi uygulanacak.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Kada tijela budu identificirana, ovi slučajevi ratnih zločina moći će biti obrađeni u lokalnim sudovima, na temelju odredbe prema kojoj Haaški sud za ratne zločine odobrava dokaze koje su prikupili lokalni tužitelji prije nego što tužitelji mogu izdati naloge za uhićenja i iznijeti slučajeve pred sud.
|
Teşhis edildikten sonra, yerel savcıların tutuklama emri çıkartmadan ve davaları mahkemeye götürmeden önce topladıkları delilleri Lahey savaş suçları mahkemesine onaylatmaları gereğini şart koşan "Yolun Kuralları" çerçevesinde savaş suçu davaları yerel olarak kovuşturulabilecek.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
"Preko ovih tijela moći ćemo utvrditi što se dogodilo", izjavio je tuzlanski tužitelj Emir Ibrahimović. "To će biti nas dokaz zločina, jer kada potvrdimo identitet onda možemo pronaći poznanika ili člana obitelji koji zna kada je posljednji put ta osoba viđena".
|
"Bu cesetleri kullanarak neler olduğunu anlayabileceğiz," diyen Tuzla savcısı Emir İbrahimoviç şöyle devam ediyor: "Bu bizim suç delilimiz olacak, zira kimliği tespit ettiğimiz zaman bu şahsın en son ne zaman görüldüğünü bilen bir tanıdık veya aile ferdi bulabiliriz."
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Dengbej bardovi održavaju na životu kurdsku glazbenu tradiciju
|
Dengbej ozanları Kürt müzik kültürünü canlı tutuyor
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Kurdski Dengbej, tradicija usmenog pripovijedanja i pjevanja, održava se stoljećima.
|
Kürtlerin sözlü anlatı ve şarkı söyleme geleneği Dengbej (uzun hava), yüzyıllardır ayakta kaldı.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Ozgur Ogret izvješćuje iz Istanbula za Southeast European Times - 22/03/12
|
Southeast European Times için İstanbul'dan Özgür Öğret'in haberi -- 22/03/12
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Dengbej Xaliti pjeva tradicionalne kurdske pjesme. [Ozgur Ogret/SETimes]
|
Dengbej Xaliti geleneksel Kürt ezgileri söylüyor. [Özgür Öğret/SETimes]
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Dengbej, pjesnički stil oralnog pripovijedanja i pjevanja, generacijama se prenosi usmenom predajom, pričajući priču o kurdskom narodu.
|
Sözlü anlatı ve şarkılı bir şiir tarzı olan Dengbej, nesillerden nesillere sözlü olarak aktarılarak Kürt halkının hikayesini anlatıyor.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Pjeva se isključivo na kurdskom jeziku.
|
Ve sadece Kürtçe söyleniyor.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Dengbejing - kako se taj narativni stil naziva - nalazimo na istoku Turske, na područjima u kojima većinom žive Kurdi.
|
Anlatı tarzına verilen ad olan uzun havaya, Türkiye'nin doğusunda yoğun olarak Kürtlerin yaşadığı bölgelerde rastlanıyor.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Povijest te poezije i pripovjednog stila stara je koliko i najraniji zapisi o kurdskoj kulturi i povijesti.
|
Bu şiir ve anlatı türünün geçmişi, Kürt kültür ve tarih kayıtları kadar eskiye dayanıyor.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
"Nažalost, pisana književnost nije značajnije razvijena među Kurdima.
|
İstanbul Kürt Enstitüsü idari müdürü ve öğretim görevlisi Fırat Sayan, "Ne yazık ki, Kürtler arasında yazılı edebiyat pek gelişmiş değil.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Dengbejing nam istovremeno priča o kurdskim tegobama, agoniji, ratovima, pa čak i o sukobima među obiteljima i klanovima, na način koji nazivamo usmenom književnošću", rekao je Fırat Sayan, izvršni direktor i predavač na Kurdskom institutu u Istanbulu.
|
Uzun hava aynı zamanda bizlere, Kürtlerin yaşadığı güçlükleri, acıları, savaşları, hatta aileler, aşiretler arasındaki kavgaları bizim sözlü edebiyat adını verdiğimiz bir yöntemle anlatıyor." dedi.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Dengbeji su glazbeni bardovi koji o životnim iskustvima pripovijedaju kroz specifičnu glazbenu formu, tradicionalnu najstariju glazbenu formu - ljudskim glasom bez glazbene pratnje.
|
Dengbejler, yaşam deneyimlerini özel bir müzik formunda, geleneksel olarak en eski müzik formunda -hiçbir müzik enstrümanının eşliği olmadan insan sesi- anlatan ozanlar.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Ipak, u novije su vrijeme dengbeji počeli koristiti pratnju glazbenih instrumenata u svojim nastupima.
|
Fakat son dönemde dengbej performansına enstrümanlar da eşlik etmeye başladı.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
"Kad netko među Kurdima spomene dengbeja, podrazumijevamo da je riječ o muškarcu.
|
Sayan, "Kürtler arasında dengbej dendi mi aklımıza erkekler gelir.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Načelno, muškarci se posvjećuju umjetnosti dengbejanja u večernjim satima [tijekom zime] kad ljudi po šest ili sedam mjeseci ne izlaze mnogo te se pričaju bajke i dengbeji", rekao je Sayan.
|
Genelde, uzun hava sanatını erkekler insanların altı yedi ay evden çıkmadığı [kış aylarında] ve peri masalları ve dengbejlerin anlatıldığı akşamları icra eder." dedi.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Znanost i tehnologija: Rumunjska Apple košarica
|
Bilim ve Teknoloji: Romanya'nın Apple arabası
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Prvi Apple iPads pojavili su se na rumunjskom tržištu.
|
İlk Apple iPad'ler Romen pazarına sürüldü.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Također u vijestima iz znanosti i tehnologije: Turska otvorila svoju prvu društvenu internetsku stranicu za kupovinu, a Albanija nudi domene za osobnu uporabu.
|
Bilim ve teknoloji haberlerinde ayrıca: Türkiye ilk sosyal alışveriş sitesini açtı ve Arnavutluk kişisel kullanım amaçlı alan adları sundu.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Prvi iPad pojavio se na rumunjskom tržištu 13. travnja. [Getty Images]
|
İlk iPad 13 Nisan'da Romanya'da piyasaya sürüldü. [Getty Images]
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Rumunjska online prodavaonica eMag započela je prodaju prvih Apple iPadova 13. travnja.
|
Romen İnternet mağazası eMag ilk Apple iPad'leri 13 Nisan'da satmaya başladı.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Novi Appleov proizvod u Rumunjskoj košta između 600 i 850 eura.
|
Apple'ın son ürününün Romanya'daki satış fiyatı 600 ile 850 avro arasında değişiyor.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Prva turska društvena internetska stranica za kupovinu proizvoda uslužnog sektora, www.kipru.com, nudi popust kupcima koji dovedu prijatelje na stranicu.
|
Türkiye'nin hizmet sektörüne yönelik ilk sosyal alışveriş sitesi www.kipru.com, siteye arkadaşlarını getiren alıcılara indirim yapıyor.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Korisnici internetske stranice obavještavaju svoje prijatelje o ponudama putem društvenih internetskih stranica kao što su Facebook, Twitter i Friendfeed.
|
Web sitesinin kullanıcıları arkadaşlarına tekliflerle ilgili bilgileri Facebook, Twitter ve Friendfeed gibi sosyal İnternet siteleri yoluyla iletiyorlar.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Svi Albanci mogu uvijek koristiti domenu ".al" kada izrađuju osobne internetske stranice, za naknadu od dva eura koja se plaća Odjelu elektroničkih i poštanskih veza.
|
Tüm Arnavut vatandaşları, Elektronik ve Posta Haberleşme Dairesi'ne ödenecek iki avro karşılığında kişisel web sitelerini kuracakları her yerde ".al" alan adını kullanabilecekler.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Ugovor mora biti obnovljen nakon dvije godine.
|
Anlaşmanın iki yıl sonrasında yenilenmesi gerekiyor.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Cipar djelatno podupire sve korake čiji je cilj promidžba tehnologija i aplikacija vezanih za svemir, izjavila je u četvrtak (15. travnja) ciparska ministrica veza i radova Erato Kozakou-Markoullis.
|
Kıbrıs Rum Haberleşme ve Bayındırlık Bakanı Erato Kozaku-Markullis 15 Nisan Perşembe günü yaptığı açıklamada, Kıbrıs Rum Kesimi'nin uzayla ilgili teknoloji ve uygulamaları destekleme amaçlı tüm çabaları aktif şekilde desteklediğini söyledi.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Cipar je izdao tri dozvole za satelitske operatere i nedavno dovršio instaliranje satelitskih veza, kao i zemaljske Wi-Fi infrastrukture kako bi osigurao siguran pristup internetu za zajednice u ruralnim područjima.
|
Kıbrıs Rum Kesimi uydu operatörlerine yönelik üç adet lisans çıkardı ve yakın zamanda uydu bağlantılarının yanı sıra kırsal kesime İnternet erişimi sağlama amaçlı karasal Wi-Fi altyapısının kurulumunu tamamladı.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Rumunjski hakeri izbrisali su u četvrtak (15. travnja) dvije pod-domene koje održava britanski list The Daily Telegraph.
|
Romen bilgisayar korsanları, 15 Nisan Perşembe günü İngiliz The Daily Telegraph gazetesine ait iki adet alt alan adını bozdular.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Izgrednici su zamijenili informacije na stranicama cyber grafitima tvrdeći kako su skupina Rumunjske nacionalne sigurnosti.
|
Vandallar, sitelerdeki bilgileri bir Romen Ulusal Güvenlik grubu olduğunu idda eden siber grafitiyle değiştirdiler.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Hakeri su kazali kako je to bio odgovor na "rasizam" novina prema Rumunjima
|
Korsanlar, bunun gazetede Romenler aleyhindeki "ırkçılığa" bir tepki olduğunu söylediler.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Sarajevo je do srijede (21. travnja) domaćin šestog međunarodnog sastanka slavenskih knjižničara.
|
Saraybosna, 21 Nisan Çarşamba gününe kadar Slav kütüphanecilerinin altıncı uluslararası toplantısına ev sahipliği yapıyor.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Skup je okupio 120 sudionika s Balkana, iz Europe i Sjedinjenih Američkih Država.
|
Etkinlikte Balkanlar, Avrupa ve ABD'den 120 katılımcı bir araya geldi.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Hrvatski grad Sinj bio je domaćin znanstvenog festivala od 12. do 17. travnja.
|
Hırvatistan'ın Sinj kenti 12-17 Nisan tarihleri arasında birinci bilim festivaline ev sahipliği yaptı.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Više od deset najistaknutijih hrvatskih znanstvenika održalo je predavanja u cilju pomoći promidžbi znanosti u zemlji.
|
Ülkenin önde gelen bir düzine bilim insanı ülkede bilimin yayılmasına yardım etme amaçlı dersler verdiler.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Srbijanski ministar energetike i rudarstva Petar Škundrić otvorio je 12. travnja izložbu posvećenu 40. godišnjici korištenja računalnog inženjeringa u rudarskoj industriji Srbije.
|
Sırbistan Enerji ve Madencilik Bakanı Petar Skundriç, 12 Nisan'da Sırbistan'ın madencilik sanayiinde bilgisayar mühendisliği kullanımının 40. yıldönümü münasebetiyle düzenlenen bir serginin açılışını gerçekleştirdi.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Izložba u galeriji Srpske akademije znanosti i umjetnosti (SANU) obuhvaća razdoblje istraživanja, razvitka i provedbe računalnih tehnologija u tom sektoru.
|
Bilim ve Sanat Akademisi'nin (SANU) galerisinde açılan sergi sektördeki araştırma, geliştirme ve bilgisayar teknolojilerinin uygulanmasını kapsıyor.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
(Različiti izvori -- 12/04/10-19/04/10)
|
(Çeşitli kaynaklar -- 12/04/10-19/04/10)
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Prosrpske stranke protive se crnogorskom ustavu
|
Sırp yanlısı partiler Karadağ anayasasına karşı çıktılar
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Novi crnogorski ustav usvojen je u ponedjeljak nakon što je 55 od 76 članova parlamenta glasovalo za njega, na veliko ogorčenje Srba.
|
Yeni Karadağ anayasası, Sırpların şaşkın bakışları önünde Pazartesi günü meclisin 76 üyesinin 55'inin lehte oy vermesiyle kabul edildi.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Igor Jovanović za Southeast European Times iz Beograda - 26/10/07
|
Southeast European Times için Belgrad'dan İgor Jovanoviç'in haberi - 26/10/07
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Dvije trećine parlamenta odobrilo je ustav. [AFP]
|
Meclisin üçte ikisi anayasayı kabul etti. [AFP]
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Prvi crnogorski ustav -- od kada je zemlja prošle godine stekla neovisnost -- usvojen je u ponedjeljak (22. listopad) u parlamentu.
|
Karadağ'ın geçen yıl bağımsızlık kazanmasından bu yanaki ilk anayasası 22 Ekim Pazartesi günü mecliste kabul edildi.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Nakon dugih, oštrih razgovora vlade i oporbe, ustav je zadobio potporu dvije trećine parlamenta, čime je izbjegnut referendum.
|
Hükümetle muhalefet arasında sürdürülen uzun ve ateşli görüşmeler sonrasında, anayasa mecliste üçte ikilik desteği kazanarak referandum önlenmiş oldu.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
"Novi ustav štiti vladavinu zakona, kao i manjinska i ljudska prava ", izjavio je predsjednik parlamenta Ranko Krivokapić.
|
Meclis Başkanı Ranko Krivokapiç, "Yeni anayasa hukukun üstünlüğünün yanı sıra azınlık ve insan haklarını korumaktadır." dedi.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Također je istaknuo značaj ustavne odredbe kojom će se parlamentu omogućiti glasovanje dvotrećinskom većinom o tome treba li zemlja ući u EU.
|
Krivokapiç, anayasanın parlamentonun ülkenin AB'ye katılıp katılmamasını üçte ikilik çoğunlukla oylamasına izin veren maddesinin önemine de dikkat çekti.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Novim ustavom ispunjava se jedan od kriterija kandidature Crne Gore za prijam u Uniju.
|
Anayasa, Karadağ'ın Birliğe üyelik hedefiyle ilgili bir kriterini karşılıyor.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Zemlja je 15. listopada potpisala Sporazum o stabilizaciji i priključenju.
|
Ülke İstikrar ve Ortaklık Anlaşması'nı 15 Ekim'de imzalamıştı.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Međutim, umjesto političkog konsenzusa, novi ustav produbio je jaz između vladajućih stranaka i oporbe, koja se zalagala za čvršće odnose sa Srbijom.
|
Ancak yeni anayasa, siyasi uzlaşma sağlamak yerine iktidar partileriyle Sırbistan ile daha yakın ilişkileri savunan muhalefet arasındaki uçurumu genişletti.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Srpska pravoslavna crkva protivi se novom ustavu jer se njime crkva označava kao vjerska zajednica, bez navođenja njezina punog naziva i povijesne uloge.
|
Sırp Ortodoks Kilisesi, yeni anayasanın kiliseye tam adını ve tarihi rolünü belirtmeden dini cemaat etiketi yapıştırmasından dolayı belgeye karşı çıkıyor.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Predstavnik Srpske pravoslavne crkve u Crnoj Gori vladika Amfilohije Radović izjavio je kako se novim ustavom "pljuje" na crkvu.
|
Sırp Ortodoks Kilisesi'nin Karadağ temsilcisi Başpiskopos Amfilohije Radoviç, yeni anayasanın kiliseye "tükürdüğünü" söyledi.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Albanske stranke također se protive novom ustavu jer nije odobren njihov zahtjev za dodjelu statusa općine Malesiji, regiji s većinskim albanskim stanovništvom.
|
Arnavut partileri de, Arnavut nüfusun çoğunlukta olduğu bir bölge olan Malesiya'ya belediye statüsü verilmesi yönündeki taleplerinin kabul edilmemesi nedeniyle yeni anayasaya karşı çıkıyorlar.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Prosrpske stranke protive se novom ustavu u najvećoj mjeri zato jer tvrde kako približno 200.000 Srba koji čine oko 30 posto stanovništva Crne Gore, sada ima status manjine.
|
Sırp yanlısı partiler, büyük oranda Karadağ nüfusunun yaklaşık %30'unu meydana getiren 200 bin kadar Sırp'ın artık azınlık statüsüne sahip olduğunu iddia ettikleri için anayasaya karşı çıkıyorlar.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Ono što potiče njihovo kritiziranje ustava jest činjenica da je srpski jezik zamijenjenim crnogorskim kao službenim jezikom, dok su ćirilično i latinično pismo u jednakoj uporabi, a na posljednjem popisu stanovništva većina građana Crne Gore kazala je kako govori srpski jezik.
|
Anayasaya yönelik eleştirileri körükleyen bir diğer gerçek de, Kiril ve Latin harflerinin eşit olarak kullanılması ve son sayımda Karadağ halkının Sırpça konuştuğunu belirtmesine karşın resmi dil olarak Sırpça'nın yerini Karadağca'nın alması.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Dodatna zabrinutost oporbe jest to što Srbi više nemaju pravo na dvojno državljanstvo.
|
Bir diğer muhalefet konusu da Sırpların artık çifte vatandaşlık haklarının kalmaması.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Usvajanje dokumenta također je dovelo do rascjepa unutar oporbe.
|
Belgenin onaylanması muhalefet içinde de çatlamalara yol açtı.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Ostale stranke kritizirale su Pokret za promjene Nebojše Medojavića zbog potpore ustavu i omogućavanja njegova usvajanja.
|
Diğer partiler Nebojsa Medojeviç'in Değişiklik Hareketi partisinin anayasayı desteklemesi ve onaylanmasını sağlamasını kınadılar.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Oporbena Bošnjačka stranka također je glasovala za ustav.
|
Muhalefetteki Boşnak Partisi de anayasaya lehte oy verdi.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Vladajuće stranke izrazile su, s druge strane, zadovoljstvo novim ustavom.
|
Öte yandan iktidar partileri yeni anayasadan memnuniyetlerini dile getirdiler.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Bivši premijer i čelnik vladajuće Demokratske partije socijalista Milo Đukanović izjavio je kako on upotpunjava obnovu državnosti Crne Gore.
|
Eski başbakan ve iktidardaki Sosyalist Demokrat Partisi'nin genel başkanı Milo Cukanoviç, belgenin Karadağ'ın tekrar devlet olmasını tamamlar nitelikte olduğunu söyledi.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Dodao je kako će to ubrzati euroatlantsku integraciju.
|
Cukanoviç, bunun Avrupa-Atlantik entegrasyonunu hızlandıracağını da sözlerine ekledi.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Šefica misije OESS-a u Crnoj Gori Paraskeva Badescu kazala je kako je novi ustav "u skladu s preporukama Vijeća Europe".
|
AGİT'in Karadağ Heyeti başkanı Paraskeva Badescu, yeni anayasanın "Avrupa Konseyi'nin tavsiyelerine uygun olduğunu" söyledi.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Badescu je izjavila medijima kako je s novim ustavom "Crna Gora poduzela još jedan važan korak u svojim naporima na jačanju demokratskih reformi i vladavine zakona ".
|
Badescu medyaya yaptığı açıklamada, yeni anayasayla "Karadağ'ın demokrasi reformları ve hukukun üstünlüğünü güçlendirme çabalarında önemli bir adım daha attığını" söyledi.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Oporbena Srpska lista pozvala je javnost da se ne pridržava novog ustava, budući da je "diskriminacijski prema Srbima".
|
Muhalefetteki Sırp Listesi halkı "Sırplara karşı ayrımcılık yaptığı" için yeni anayasaya uymamaya çağırdı.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
"Od sada ćemo se boriti za jednakost Srba u Crnoj Gori", naglašava se u priopćenju za medije.
|
Partiden yapılan basın açıklamasında, "Bundan sonra Karadağ'daki Sırpların eşitliği için savaşacağız." ifadesine yer verildi.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Srbijanski premijer obećava sigurnost stranim ulagačima
|
Sırbistan Başbakanından Yabancı Yatırımcılara Güvenlik Sözü
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Srbijanski premijer Vojislav Koštunica pokušava privući više stranih ulaganja u Srbiju.
|
Sırbistan Başbakanı Vojislav Kostunica Sırbistan'a daha fazla dış yatırım çekmeye çalışıyor.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Međutim, neke poslovne skupine tvrde kako bi predložene izmjene republičkog zakona o radu mogle predstavljati zapreku.
|
Ancak bazı ticari çevreler, cumhuriyetin çalışma yasalarında önerilen değişikliklerin engel teşkil edebileceğini söylüyorlar.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Igor Jovanović za Southeast European Times iz Beograda - 28/09/04
|
Southeast European Times için Belgrad'dan Igor Jovanoviç'in haberi - 28/09/04
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
“Najvažniji prioritet Vlade Srbije je novi ustav, ali također i jedan broj sistemskih zakona koji za cilj imaju poticanje domaćih i stranih ulagača, zajedno s reformom pravosudnog sustava”, izjavio je srbijanski premijer Vojislav Koštunica. [AFP]
|
Sırbistan Başbakanı Vojislav Kostunica, "Sırp hükümetinin en önemli önceliği yeni anayasa, fakat aynı zamanda da yerli ve yabancı yatırımı canlandırma amaçlı sistemli yasalar ve yargı sisteminde yapılacak reformdur," dedi. [AFP]
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Pokušavajući privući više stranih ulaganja, srbijanski premijer Vojislav Koštunica je obećao predanost njegove vlade pružanju pravne sigurnosti.
|
Daha fazla dış yatırım çekme arayışındaki Sırbistan Başbakanı Vojislav Kostunica, hükümetinin hukuki güvenceyi sağlamada kararlılık göstereceğine söz verdi.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
"Najvažniji prioritet Vlade Srbije je novi ustav, ali također i jedan broj sistemskih zakona koji za cilj imaju poticanje domaćih i stranih ulagača, zajedno s reformom pravosudnog sustava”, izjavio je 15. rujna Koštunica u obraćanju predstavnicima Američke gospodarske komore (AmCham) u Srbiji i Crnoj Gori.
|
Kostunica, 15 Eylül'de Sırbistan-Karadağ'daki Amerikan Ticaret Odasında (AmCham) yaptığı konuşmada, "Sırp hükümetinin en önemli önceliği yeni anayasa, fakat aynı zamanda da yerli ve yabancı yatırımı canlandırma amaçlı sistemli yasalar ve yargı sisteminde yapılacak reformdur," dedi.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Njegova izjava uslijedila je u trenutku oštre rasprave oko planova za izmjenu zakona o radu kojeg je 2002. godine usvojila prethodna vlada.
|
Başbakanın yorumları, bir önceki hükümet tarafından 2002 yılında yürürlüğe konan çalışma yasasında değişiklik yapma planları üzerinde sıcak tartışmalar sürerken geldi.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Koštunica, koji je tada bio čelnik oporbe, obećao je kako će njegova stranka -- ako bude dobila izbore -- promijeniti zakon, kojem su se sindikati snažno usprotivili.
|
O zamanlar muhalefet lideri olan Kostunica, partisi iktidara geldiği takdirde sendikalar tarafından şiddetle karşı çıkılan yasaları değiştireceğine söz vermişti.
|
hr-tr
|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
|
Međutim, investicijske skupine i međunarodne financijske organizacije smatraju te zakone ključnim za gospodarski rast.
|
Ancak yatırım grupları ve uluslararası finans örgütleri yasaları ekonomik büyüme açısından son derece önemli görüyorlar.
|
hr-tr
|
Subsets and Splits
No community queries yet
The top public SQL queries from the community will appear here once available.